TARTARUS İnceleme

22 Kasım 2017’de Abyss Gameworks‘ün piyasaya sürdüğü Türk yapımı bir bilim kurgu oyunu olan TARTARUS oyununun incelemesiyle karşınızdayız. Bilmeyenler için Abyss Gameworks, kısa bir süre önce kurulmuş bir Türk geliştirici ekip. Uzun süredir sitemizde inceleme yapamadığımızın farkındayız. Sitemizde daha fazla incelemelere yer vermek adına sizler için çeşitli sponsorluklar yapmaktayız. Bundan sonra sitemizde çok daha fazla oyun incelemesiyle karşılaşacağınızın garantisini şimdiden verebiliriz.

Hikaye

2230 yılında, Maden ve Araştırma Gemisi Tartarus (MRS TARTARUS 220478), Neptün yakınlarındayken güvenlik protokolünü hiç bir işaret vermeden aktifleştirir. Mürettebatın hayatta kalması için tek şansı köprüye ulaşarak tüm sistemleri gemi Neptün’e düşmeden önce yeniden başlatmaktır. Oyunu gemiye maden operatörü olarak atanan Cooper olarak oynuyoruz. Kahramanımız mühendislik veya pilotaj eğitimi olmadan, hiçbir kod bilgisi bilmeksizin bir maceraya atılıyor. Geminin sistem mühendisi ve aynı zamanda ikinci kaptanı olan Andrews’in yardımıyla karakterimiz hem kendisini hem de mürettabatı kurtarabilecek mi?

Oyunda sık sık geminin sistem mühendisi ve aynı zamanda ikinci kaptanı olan Andrews abimizle iletişim içerisinde olsak da hiçbir kod bilgisi olmayan maden operatörü olarak oldukça zorlanıyoruz. Ara sıra kafayı yiyebileceğiniz anlar elbette olacak. Ama sakın pes etmeyin. Oyunun başında da belirtildiği üzere, oyunu oynarken kesinlikle yanınızda bir kağıt ve bir boş bir sayfa olsun. Çünkü her ne kadar güçlü bir hafızanız olsa da verileri aklınızda tutmak bir hayli zor olabilir. Şahsen ben oyun boyunca toplamda 2 sayfa dolusu not aldım ve bu notlar oyun içerisinde oldukça işime yaradı.

Oyunda kimi zaman hayal kırıklığına uğrayabilir, kimi zaman sabrınızı yitirip ALT+F4 çekebilirsiniz -ki eğer daha önce bulmaca oyunlarına saatlerinizi harcamadıysanız bu gayet normal. Oyunun hikayesi benim ilgimi çekti ve oyun boyunca “Acaba şimdi hangi kodları gireceğim?” düşüncesindeydim. Çünkü oyun her ne kadar bulmaca oyunu olarak sergilense de; en ufak kod bilgisi olmayan kişilerin oldukça zorlanacağı düşüncesindeyim.

Grafik

Oyunda belkide en çok beğendiğim özelliklerden birisi grafikleri. Elimdeki Nvidia GeForce 650M 8GB ekran kartıyla oyunu en düşük ayarlarıyla oynasam bile grafikleri ilgimi çok çekti diyebilirim. 10 dakika gibi kısa bir süre oyunu en yüksek ayarlarında ve en yüksek çözünürlüğünde oynadım ve grafiklerin gerçekçiliğine resmen hayran kaldım. Buradan oyunun geliştirici firması olan Abyss Gameworks’e tebriklerimi sunuyorum. Firmanın ilk oyunun olmasına rağmen gerçekten grafik olarak çok iyi iş çıkartmışlar.

Geliştirici firma, grafiklerle birlikte oyunu bizlere resmen yaşatıyor. Oyunda açıkça hiçbir tehlikenin olmadığı ortada. Buna rağmen karanlık koridorlarda, ürkütücü müzikler eşliğinde ortalıkta dolanmak insanı germiyor değil. Oyunun minimum ve önerilen sistem gereksinimlerini de şuraya bırakalım:

Oynanış

Oyunun oynanışı, beni oyunun hikayesi ve grafikleri kadar etkilemedi açıkçası. Çünkü oyunu oynarken hareketlerde bir gariplik sezdim. Her neyse, hareketlerdeki garipleri bir kenara bırakıp biz Türk oyuncular için oyunun oynanışını etkileyen en önemli detaya gelelim: Oyunda sadece altyazıların Türkçe olması. Evet, “Oyun Türk yapımı bir oyun fakat neden oyunda tam bir şekilde Türkçe dil desteği bulunmaz?” sorusunu sormak elbetteki hakkınız. Fakat Türkiye’deki oyun pazarını ve oyuncuların durumunu göz önüne alacak olursak firma bu konuda mantıklı davranmış. Oyunun Türkçe altyazı seçeneğinin yanı sıra terminal kısımlarındaki notlar Türkçe olsaydı efsane olurdu.

Ben şahsen bu konuda bir sıkıntı yaşamadım fakat bütün talimatların ve notların İngilizce olması Türk oyuncuların en büyük kabuslarından birisi. Sürekli sözlük veya çeviri kullanımı yapmak da insanın canını sıkmıyor değil. Çünkü oyundaki bulmacaların büyük bir kısmını terminal bulmacaları oluşturuyor. Talimatların ve notların Türkçe olması bulmacaların çözülme sürelerini biraz da olsa kısaltabilirdi diye düşünüyorum.  Keşke oyun içerisindeki görevler ve terminal bulmacalarındaki talimatlar ve notlar Türkçe olsaydı.

Oyundaki en keyif aldığım ve aynı zamanda bir o kadar da sinirlendiğim zamanlar, masa başında bir maden operatörü olarak, eski bilgisayarlarda kod yazdığım zamanlardı. Gerçekten tek kelimeyle “efsaneydi”. Hem oyundaki karakterimizin maden operatörü olup, kodlar hakkında bilgisiz olması hem de çoğu oyuncunun bu kodların işlevi hakkında en ufak fikrinin olmaması oyundaki en büyük artılardan birisiydi. Çünkü bu masa başında kod yazma mevzusu oyunu diğer bulmaca oyunlarından ayıran en büyük detaylardan birisi olsa gerek.

Ses

Oyunun seslerinden bahsedecek olursak, seslendirme olayını çok güzel yapmışlar. Türkçe seslendirme olsa bu kadar keyif alacağımı zannetmiyorum. Çünkü seslendirme ve alt yazıyla birlikte o canlandırmayı yapmak gerçekten keyifli bir şey. Oyundaki karakterlerleri seslendiren kişileri buradan tebrik ediyorum.

Oyunun müzikleri ise oyunun oynanışında bahsettiğim gibi atmosferi bize gerçekten yaşattı diyebiliriz. Tehlikenin olmayacağının açıkça ortada olduğu uzun koridorlarda dolaşırken, arkada çalan müzik gerilmemize neden oluyor. Böylelikle sanki korku oyunu oynuyormuşcasına “Acaba şuradan bir şey çıkacak mı?” düşüncesine kapılıyorsunuz. Ama korkmayın, hiçbir şey çıkmıyor. Firma ses olayında da on numara iş çıkarmış.